Ve bilim ve bilimsellik ve ölçüp – biçmek, bilmek ya bilmek. EMIN olmak üzerine

Kesin olan çok dağıldım…
Çok fena dağıtım kendimi ve toparlayamıyorum, toplayamıyorum…
Hani geçenlerde yayınladım bir gazete kupürünü, bademler ve bilimsellik, araştırma…
Üniversiteler…
Ki olmalı bilim yuvası, araştırmanın, özgür çağrışımın, düşünmenin…
Belki…
Hayal edilenlerin hayata, yaşama uygulanabilmesine bir vesile…
Üniversite!

Hakkımda neler neler söylemiyorlar ki…
Sevdiklerim…
Sözde benim olanlar, benden olanlar…
Yok kardeşim cimri değilim, defalarca dedim…
Hesaplıyım…
Hesabı, kitabı, geliri – gideri bilmeliyim ki gerekeni yapabileyim.

Bilmem biliyor musunuz, bunun farkında mısınız?
Doğulu…
Göz kararı, batılı ise ölçüp, biçme, tartma ile kafayı bozdu…
Sağın…
Yani eksiksiz, tam olarak belirleme.

Sanıyorlar ki kendime hiç düşünmeden, hiç acımadan harcıyorum…
Yeminle değil…
Ekmek, Kuran çarpsın değil. Belki en çok kendimden kısıyorum…
Ama sevdiklerimden değil…
Ama teknoloji dendiğinde ama kitap ama bilim ama araştırma ki olmasa bile bir fayda…
Yani aslında fuzuli…
Savunma, silah ve benzeri…
Hiç acımam, bırak kuruşu, liraya bakmam!

Yeter ki bileyim…
Emin olayım bildiğimden veya bildiğimi sandığımdan.

Kalbim…
Eskiden sadece tahmin ediyordum. Beynim…
Kazada aldığım çok ağır hasarlar. Akciğerlerim, içinde biriken su…
Hala ya hala izleri, emareleri var ve her seferinde karşıma çıkıyorlar…
Vücudumda…
Kırılan tüm kemikler, nörolojik etkiler…
Ve tabi psikolojik durumum, travmalar ve bedensel etkileri…
Psikosomatik tepki!

SmartWatch…
Microsoft ki aldandım, kazıkladı beni…
Piyasadan aldığı tepki, pek açıklamıyorlar. Açıklayamazlar…
😊
Aldıktan sonra öğrendim, Windows 7 dahil hala update’lere devam edecekler…
Saate uygun, uyumlu cep telefonu…
Çünkü açıklasalar Windows 10’u satamayacaklar!!!

Neyse uzatmayalım…
Sadette gelelim…
Beyinle sorunlar devam ediyor ama en azından artık biliyorum, EMINIM nelere dikkat edip kendimi nasıl ayarlamam gerektiğinden. Bayağı bir veri topladım…
Değerlendirdim…
Hava basıncı ile başlayalım…
Yüksek hava basıncı sadece güzel, güneşli hava demek değildir…
DIKKAT…
Geçenlerde anlatmıştım sıcak hava ve eksilen oksijenin kalp hastaları üzerindeki etkisini…
Yüksek basınç demek aynı zamanda kronik kalp hastalar için özellikle geçerli, kan dolaşımınızın…
Yani kalp atışlarınızın azalarak değişime uğraması demektir. Konuyu biraz açalım ki ne demek istediğimi anlayın. Hava basıncı AMA başka faktörlerde bedenimize etki ediyor…
Örneğin nem, dediğim gibi sıcaklık, rüzgâr…
Uzaydan gelen ve / veya dünyamızdaki ışın yoğunluğu ki bir değişkendir gibi…
Tüm bu etkenler vücudunuzda sürekli bir ayarlamayı gerektirir. Yani vücut kendini dış etkenlere göre ayarlar, basınç ne kadar az olursa kalp o kadar çok atar, atabilir çünkü üzerine etki eden basınç azdır, tersi basınç yükselirse kalbiniz o kadar az atar.

Kesin…
İspatlı, hava basıncı yüksek olduğunda kendimi nispeten iyi his ediyorum…
Dinlenirken bile, yani herhangi bir faaliyet içeresinde olmadığım hallerde bile kalp atışlarım normalin üzerinde, hava basıncı ekle…
Önder yamuldu!

Sarımsak…
Ve kimyasal kan sulandırıcılarının bana niye iyi geldiğini şimdi anladınız mi?
Şahdamarı…
Her insanda ve tabii beslenmesine bağlı olarak, yaşam şartlarına…
Damarlardaki tıkanıklıklar(!)

Uyku…
Bir başka veri, REM uykusu çok önemli…
Derin uyku…
Bende dengesiz, yetişkinlerde…
7-8 saat uyuyan bir insanın REM uyku faslı toplamın yüzde 20 – 25 arası…
Yani rüya gördüğünüz fasıldır bu, ancak derin uykunun önemi farklıdır. DIKKAT…
Bilim hemfikir olmamakla birlikte, benimde mantıken kabul ettiğim şu kuramı esas alıyorum…
Nedeni…
BILIŞIM!

Bu kurama göre derin uyku safhasında insan, daha doğrusu beyin hem bir yandan…
Kendi içinde bir tezat gibi görünse bile…
Hem dinlenme hem gün içeresinde gördüğü, öğrendiği, duyduğu kısacası her türlü algıyı isleme koyup düzenlediği bir aşamaymış. VE yine bir DIKKAT…
Kimi doktorlara göre bu uyku aşaması doğrudan beyin kapasite ve hafızanızla ilgiliymiş(!)

Yani ne kadar uzun süre derin bir uyku uyursanız uyandığınızda bir o kadar zinde oluyormuşsunuz…
Tecrübelerle sabit…
Çok denemişimdir, kendimi dinlendik his ettiğimde beynim bir farklı çalışıyor, peki bu durumun bilişimle ne alakası var?

Zaman kardeşim zaman…
Acele ise şeytan karışır misali, kimi işlemlerin vakte, sakinliğe, huzura ihtiyacı var!

Sorun…
Yas ilerledikçe insanın derin uyku süresi o oranda azalıyor…
Aradaki bağı anlayabiliyor musunuz?
Ve yine hareket, besin, gıda…
Kesin olan her gün en az iki bin adım yürüdüğüm…
Çok az ama
Boyunuz 1,70 ile 1,90 arasıysa…
1400, boyunuz 1,50 ile 1,70 arasıysa…
İki bin adim attığınızda 1200 metre yürümüş oluyorsunuz…
Yani ya 1,4 veya 1,2 Kilometre!

Önerilen en az 6000 (3,6 ile 4,2 Km boyunuza göre), sağlıklı bir yaşam için önerilen ise 10 bin (6 ile 7 Km arası boyunuza göre) adımdır.

Neyse çok uzadı, canımda istemiyor yazmak…
Kısadan keselim. Ancak görülebileceği gibi bilmek başka…
Göz kararı başka, ben batılı yöntemi tercih edenlerdenim.